"Kadiköy'de Aksarayli Hamdinin gazinosunda bir yandan
demlenir,bir yandan ney çalarken,yanina bir boyaci çocuk yanasir.
--amca,boyayim mi?
neyzen yerinde kalkar,para çikarip çocuga verdikten sonra
yere sirtüstü uzanir:
--gel,yüzümü boya.
yüzü boyaninca,Kadiköy'deki baska bir meyhaneye,papazin
bagi'na gider.papazin bagini mekan tutmus olan Ahmet Rasim,onu görünce:
--ne bu hal neyzen?kusdili tiyatrosunda "arabin
intikami'nimi oynadin?
neyzen güler:
--merhamet insanin yüzünü bazen kara çikarir.
boyaciya acidigini söyleyip olayi anlattiktan sonra ekler:
--kainata bir de bu heybette görüneyim,dedim.allah'a sükür
ki böyle bir yüz karam oldu.ya çikmazina boyansaydim???"" demiş Neyzen Tevfik.Peki kimdir bu zatı muhterem?
Ney, mey ve şiirdir neyzen'in hayatının özeti..ünlü hiciv ve ney ustası toplumsal kuralları hiçe sayan yaşam
tarzı ve sınır tanımaz hicivleriyle söz ettirir kendinden.Ve genelde sarhoş ve kızgın olurmuş.paraya
pula, kılığa kıyafete değer vermeyen tavrı, dürüst ve vatansever yapısı, gözünü
budaktan sakınmayan kişiliğiyle harabat âlemlerinden, akıl hastanerinin kasvet
dolu odalarına, muhteşem dekorlu saray koridorlarına kadar sevilmiş ve
sayılmıştır neyzen
Öte yandan Neyzen Tevfik genellikle toplum kurallarına uymadan yaşamını sürdürmüştür.Sazını bir geçim kapısı haline geçirmemek için direnmiş, yalnızca içinden geldiği zaman ney üflemiştir.Neyzenliğini geliştirmek kaygısı duymamış, sanat değeri kalıcı bir müzikçi olmak için uğraşmamıştır.
Peki neyzen'i neyzen yapan nedir diye soracak olursanız davranışları ve kelamlarıyla yarattığı çelişkidir.Alkolü su gibi içen bir adamın aynı zamanda maneviyatın sembollerinden olan neyi üflemesi çelişkilerin başında gelmiştir.İşin özü kendisinde dediği gibi:
Ne ararsın Allah ile aramda!...
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa niye türban sorarsın?
Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
Yoksa sana bir zararım, içerim.
İkimiz de gelsek kildan köprüye,
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim
Neyzen'in birçok yönü var ama bunların arasında alkolü su gibi içmesi onun ayrılmaz bir parçası olmuş ve tarihten çeşitli anektodlar da bunu destekler niteliktedir
Mehmet Akif ve Neyzen Tevfik
-çok sevdiği ve hocası bildiği mehmet akif ersoy'a söz verip,
bir daha meyhaneye ayak basmayacağına yemin ettikten sonra sözünü tutan, atla
meyhaneye gelip meyhanede ayak basmadan demlenen kişidir.
içkiye tevbe etmesiyle Mehmet Akif’i sevindiren, tevbesini
bozmasıyla Mehmet Akif’i şiir yazdıracak kadar etkileyen, üzen neyzendir. yine
tevbe edip yine tevbesini bozması üzerine Akif , gölgelerdeki derviş ahmed
manzumesini yazmıştır. bu şiirin altına Akif,
şu notu düşmüştür:
“tevfik neyzen’in üçbindörtyüzüncü tövbesinden istifası
münasebetiyle…”
Atatürk ve Neyzen Tevfik
Atatürk Neyzen'in ününü duymuş olacak ki, çağırtmış köşküne
sohbet etmişler, uzun uzun aşkla üflemiş Neyzen.. Ardından sormuş Atatürk..
- Senin çok fazla içki içtiğini söylüyorlar, benim kadar
içer misin ?
Neyzen düşünüyor, içkinin hududu olmaz.
- Ne kadar içersiniz ?
- İki tane kiloluk rakı içerim.
Ata kelimelere basa basa şu sözleri söylemiştir, Neyzen'in
gözünü korkutmak istemiştir.
- Nasıl içersiniz ?
- Canım ne isterse; susuz, mezesiz.
Neyzen:
- Ben de iki kiloluk içerim ama, öyle içmem.
Neyzen'in arzusu ile ortaya kocaman bir emaye kase geliyor,
iki kiloluk rakıyı Neyzen kaseye boşaltıyor. Başını sokup lıkır lıkır içecek
zannediyorlar. Fakat Neyzen'in isteği daha bitmemiştir, bir somun ekmek ve
irice bir kaşık geliyor. Neyzen ekmeği lokma lokma koparıp kasedeki rakının
içine bastırıyo. Lokmalar rakıyı iyice çektikten sonra çalakaşık yanaşıyor.
Yine anlatılanlara göre, Ata:
- Pes, pes, diye bağırarak ayağa fırlamış ve elleriyle
yüzünü kapamış, ayrılırken de saygılarını sunmuştur.
Yine rivayete göre Ata
öldükten sonra Neyzen, evinden haftalarca çıkmamış..
Peyami Safa ve Neyzen Tevfik
neyzen tevfik'e içkinin yasaklanmasından sonra bir gün peyami
safa üstadı ziyarete gider. odanın bir köşesinde koca şarap fıçısı görünce şu
diyalog gelişir:
ps: bu ne üstad? hani artık içmeyecektin!?
nt: ne yaparsın evlat içmezsem kuvvetten düşüyorum.
ps: peki içkinin faydası oluyor mu?
nt: olmaz olur mu sen ne diyorsun!! bak bu fıçıyı,
geldiğinde yerinden oynatamazdım, şimdi tek elimle bile kaldırıyorum.
Özdemir Asaf'ın Neyzen'e ithafen yazdığı şiir:
bütün metroların ve santimlerin,
bütün kiloların ve gramların,
bütün rakıların
ürktüğü adam.
Neyzenliğinin yanı sıra adını yergi ve taşlamaları ile de
duyurmuştur. kimi eleştirmenleri göre bu türün nef'î ve eşref'ten sonra üçüncü
önemli temsilcisi sayılır.Yergilerini genellikle siyasal ve dinsel baskıya,
çıkarcılığa yöneltmiş, toplumdaki tüm haksızlıkları çekinmeden dile
getirmiştir.
Çalarken..
Soruyorlar:
--Neyzen,çalarken mi neşelenirsin,yoksa neseli oldugun zaman
mi çalarsin?
Maliye Bakani hakkinda yolsuzluk dedikodularinin dolastigi
bir dönemidir.
Neyzen: " Maliye Vekili degilim ki,çalarken zevk alayim
"....
Fasulyeye benziyor
Ikinci Mesrutiyet döneminde nazirliga getirilen bir zat,çok
geçmeden yegeninin vali olarak atanmasini saglar. Karsilastiklarinda,Neyzen:
--Masallah,kardesinizin oglu tipki fasulyeye benziyor.
--Genç yasta vali oldu,neden fasulyeye benzesin?
--Iste bende onun için benzetiyorum ya.Fasulye de siriga
sarilarak büyür.
Herkesin Bildigini
Basin çevrelerinde taninmis bir hanim,Neyzen'le
karsilasinca,
--Askolsun,benim için asifte filan gibi sözler söylemissiniz
?
Neyzen elini sinek kovalar gibi sallamis;
--Hanim,sen beni tanimiyorsun.Ben herkesin bildigi seyleri
söylemem.
Velhasıl kelam biraz sancılı biraz aykırı ama keyfine göre dolu dolu yaşayan Neyzen Tevfik,son yillarini, Nuri Demirag'in kira almadan barinmasi
için,yikilmaya yüz tutmus ahsap evinde geçirmek zorunda kaldi .Neyzen Tevfik, 28 Ocak 1953 de saat 19.10'da Besiktas'taki
evinde öldü.Ölüm nedeni müzmin bronsit idi. Ölümünden önce etrafindakilere:
"Evimden dogruca mezarliga girmek istiyorum,bana otopsi falan
yapmasinlar" demistir. Kapi komsusu da : "Rahmetlinin vasiyeti var,
cenazesine çiçek gönderilmemesini, o çiçek pararlarinin fakirlere ve hayir
cemiyetlerine verilmesi için hepimize ayri ayri tembihte bulunmustur."
diyor.Cenazesi Besiktas'taki Sinan Pasa Camii'nden kaldirildi ve Kartal
mezarliginda topraga verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder